Osteoporoz ve Osteoporotik Omurga Kırıkları
Osteoporoz veya kemik erimesi… Kemiklerin içinde bulunan kalsiyumun azalması ve buna bağlı olarak kemiklerin kırılgan bir hale gelmesi durumudur. Osteoporoz kemik kırıklarına yol açabilen 50’li yaşlardan sonra ortaya çıkan önemli bir sağlık problemidir. Osteoporoz sonucu kemiğin kırılması ise Osteoporotik Omurga Kırıkları olarak tanımlanır.
Osteoporoz kadınlarda daha sık görülür. 50 yaş üstü her 3 kadından birinde ve her 5 erkekten birinde osteoporoz mevcuttur.
Osteoporoz Belirtileri
Osteoporoz ağrıyla karakterizedir. Hastaların omurgasında özellikle de sırt bölgesinde ağrı olur. Bu ağrının nedeni de genellikle kemikte oluşan küçük kırıklardır. Ağrı dışında ciddi bir belirti olmaz. Ağrı şiddetliyse hasta hekime başvurur ve tanısı konur. Ancak ağrı görece hafif ise hastalar ilk aşamada bunun gelir geçer bir ağrı olduğunu düşünebilir. Ancak zaman içinde Osteoporotik Omurga Kırıklarının boyutu ve sayısı artabilir. Hastalık farklı belirtilerle kendini gösterir:
- Hastanın ağrısı artar.
- Kemikler eğrilir. Hastanın boyu kısalır.
- Kamburlaşma görülür.
- Osteoporozu olan hastada çok basit bir hareket (tuvaletten kalkarken, merdiven çıkarken vd.) sonucu dahi omurgada kırılmalar ve çatlamalar oluşabilir.
Omurga kırılmadan osteoporozu fark etmek için özellikle 50’li yaş üzeri kadınların mutlaka belli aralıklarla kemik yoğunluğu testi yaptırmaları gerekir. Osteoporoz saptanırsa da yaşam tarzlarında değişikliğe gitmeleri, beslenmelerini düzenlemeleri, düzenli spor yapmaya başlamaları tavsiye edilir.
Kemik Erimesi Tanısı
Osteoporoz tanısı koymak, hastada kemik erimesi olup olmadığını ve ne ölçüde olduğunu öğrenmek için kemik yoğunluk ölçümü taraması yapılır. Bu tarama Dual Enerji X Ray Absorbsiyometri, DEXA, kemik mineral yoğunluğu ölçümü gibi isimlerle de tanımlanır.
Osteoporoz Önlenebilir mi?
Yaşlanmayla birlikte kemikler eski güçlü formunu kaybeder. İçindeki kalsiyum azalır ve kırılgan hale gelir. Osteoporoz riskini azaltmak için yapabileceğimiz iki şey var:
- Kemiklere kaybettiği kalsiyumu geri kazandırmak: D vitamini kalsiyum deposudur. En büyük D vitamini kaynağı ise güneştir. Güneşten yararlanmak gerekir. Ayrıca beyaz peynir, süt ve yoğurtta da D vitamini mevcuttur.
- Kemikleri saran kas dokusunu güçlü tutmak: Omurga kemiğini koruyan ve hareketlenmesini sağlayan çevre kas dokuları vardır. Bu kas dokuları ne kadar kuvvetli olursa kemik de kırılmalara karşı o kadar dirençli olacaktır. Kuvvetli kalça, sırt ve bel kasları Osteoporotik Omurga Kırığı riskini en aza indirir.
Osteoporoz Kimlerde Görülür?
- 50 yaş üstü kişiler
- Her iki cinste de görülmesine karşın ana risk grubunu kadınlar oluşturur.
- Düşük östrojen düzeyine sahip kadınlar (menapoz sonrası sık görülmesinin nedeni budur.)
- Erkeklerde düşük testosteron düzeyi
- Birinci derece yakınlarında osteoporozu olanlar
- Kortizonlu ilaç kullananlar
- Hareketsiz bir yaşam sürenler
- Sigara kullananlar
- Kalsiyum fakir beslenenler
Osteoporoz Tedavisi
Kişiye osteoporoz tanısı konmuş ancak henüz bir kemik kırığı yoksa koruyucu tedaviye başlanır. Hastaya yaşına uygun bir egzersiz programı verilir. Basitçe yapılan tempolu yürüyüşler dahi kemiğin mevcut gücünün korunmasını sağlar. Egzersizler sayesinde omurgayı koruyan kaslar güçlenir, gündelik yapılan hareketler esnasında kemiğe daha az kuvvet uygulanır. Böylece kırık riski azalır.
Ayrıca kemiklerdeki yıkımı azaltan ve dengeleyen ilaçlar verilebilir. D vitamini takviyesi de önerilebilir. İlaç ve takviye maddelere başlamadan hastanın genel sağlık durumu da değerlendirilir.
Osteoporotik Omurga Kırığı Tedavileri
Osteoporoz erken aşamada saptanamadıysa, saptansa dahi alınan önlemler sonuç vermediyse hastada Osteoporotik Omurga Kırığı meydana gelebilir. Bu kırıklar kendiliğinden düzelmez, tedavi edilmesi gerekir.
- Kemikteki kırık mikro düzeydeyse ilk aşamada korse tedavisi ile kırığın ilerlememesi ve hastanın ağrılarının dinmesi amaçlanır.
- Bir diğer tedavi ise kırılmış kemiğin içinin kemik çimentosu ile doldurulmasıdır. Vertebroplasti, kifoplasti ve stentoplasti gibi farklı tür kemik çimentoları mevcuttur. Bu maddeler omurgaya kapalı olarak ciltteki küçük kesilerden uygulanır. Böylece çatlamış omurga güçlendirilebilir.
- Kırık dramatik boyuttaysa, sinir yaralanması söz konusuysa, kamburluk gelişme riski varsa bu durumda cerrahiye başvururuz. Hastaya spinal füzyon cerrahisi uygularız. Böylece omurganın bir kısmı ya da tamamı birbirine kaynaştırılır.