Diz Sağlığı
Diz insanoğluna hareket etme kapasitesi kazandıran eklemdir. Dizimiz sayesinde yürür, oturur, kalkarız. Günlük yaşantımıza devam etmenin yolu sağlıklı bir dize sahip olmaktır. Ancak tüm bu işlevler zaman içinde dizi yorar, yıpratır. Bu yazımızda diz sağlığı hakkında bilinmesi gerekenleri yazdık.
Yaşlanmaya bağlı eklem rahatsızlıkları, artrit(kireçlenme), kırıklar ve geçirilen enfeksiyonlar nedeniyle diz hareket etme kapasitesini yitirebilir. Bu sorunlar yoğun ağrılara neden olabilir. Kıkırdak dokusu kendini yenileyemez. Bu durumda kişinin hareketliliğini yeniden sağlamak ve ağrısından kurtulması için dizini tedavi etmek gerekir.
Diz nedir?
Diz, bacaklarda uyluk kemiği ile kaval kemiği arasında yer alır. Kemik, bağ, tendon ve kıkırdak gibi yapılardan oluşur. Dizin ön kısmında diz kapağı (patella) bulunur. Diz, ayak bilekleri ve kalçalar ile birlikte vücudun ağırlığını taşımaktadır. Bükülebilir ve dönebilir bir yapıya sahiptir.
Diz neden ağrır?
Yırtılmış bir bağ dokusu veya hasar almış bir kıkırdak diz ağrısına neden olabilir. Artrit, gut ve eklemlerde ortaya çıkabilen enfeksiyonlar diz ağrısına yol açabilir. Bunun yanı sıra aşırı aktivite sonucunda da diz ağrıyabilir. Her eklemimiz, uzvumuz ve organımız gibi dizimiz de zaman zaman ağrıyabilir. Burada önemli olan ağrının sürekli olup olmadığıdır.
Diz sorunlarının oluşma nedeni
Diz Sağlığı ve Diz Yaralanmaları
Diz yaralanmaları, dizin tüm yapısını etkileyebilir. Ancak hastaların en çok karşıya karşıya geldiği diz yaralanması ön çapraz bağ yırtığıdır. Futbol ve basketbolla ilgilenen sporcularda sık rastladığımız bir sorundur.
Trafik kazaları, düşme, yaşlanma (osteoporoz) neticesinde de diz yara alabilir. Dizin tüm katmanlarında hasar oluşabilir, kemik kırıkları ortaya çıkabilir. Bazı ani hareketler sonucu oluşabilen menisküs yırtılması, diz bursiti ve patellar tendiniti diz yaralanmalarının farklı türleridir.
Diz Sağlığı ve Dizde Yapısal Sorunlar
Diz yapısının gevşemesi diz ağrısına neden olabilir. Kemik ya da kıkırdağın yaralanması/yıpranması sonucu kırık oluşabilir. Kırılan bu doku kendiliğinden vücut dışına çıkamayacağı için eklem boşluğunda kalır. Zaman zaman da diz eklemlerine sürtünerek kişinin hareket kapasitesini olumsuz etkiler.
İliotibial bant sendromu adı verilen durum genellikle uzun mesafe koşan ve bisiklet kullanan sporcularda görülür. Saatlerce aynı hareketleri yapmak bu sorunu oluşturan ana nedendir. Kalçanın dış kısmından dizin dış kısmına doğru uzanan sert bir dokumuz vardır. Yapılan aşırı aktivite neticesinde bu doku sıkılaşabilir ve uyluk kemiğine temas edebilir.
Çıkık diz kapağı diz kapağının (patellanın) dışa doğru yerinden kaymasıdır. Diz kapağı çıkık bir görüntü alır, doğal konumunu kaybeder.
Dizde Artrit
Artrit ya da kireçlenme. Eklem iltihaplanması olarak özetlenebilir. Diz ağrısına en sık neden olan sorunlardan biridir. Yüzden fazla artrit türü vardır. En sık karşılaştığımız artrit türleri şöyledir:
Osteoartrit: Artritin en sık görülen tipidir. Dejeneratif artrit olarak da adlandırılır. Yaşlanmaya bağlı dizdeki kıkırdak dokusunun bozulması, yıpranması sonucu ortaya çıkar. Toplumumuzda 5 milyonun üzerinde osteoartrit hastası olduğu düşünülmektedir. Bu hastaların büyük bir bölümünü 50 yaş üzeri kadınlar oluşturmaktadır. İdeal kiloda olmak ve egzersiz yapmak osteoartrit riskini düşürür. Ancak kişinin sağlığı tamamen yerinde olsa dahi osteoartrit ortaya çıkabilir.
Romatoid artrit: Halk arasında romatizma olarak adlandırılır. Bir otoimmün hastalığıdır. Kişinin bağışıklık sistemindeki bir sorun nedeniyle ortaya çıkar. Dizin yanı sıra diğer birçok eklemi etkiler. Romatoid artrit akciğer, kalp damarları ve kemik iliğinde dahi oluşabilir.
Septik artrit: Bakteri dediğimiz mikroorganizmanın ekleme ulaşması ve enfeksiyona yol açması ile oluşan artrittir. Kişi dizini bir yere çarpmamıştır ya da yaralamamıştır ancak dizinde ağrı hisseder, kızarıklık ve şişme olduğunu fark eder. Ayrıca ateşi olur. Septik artrit diz kıkırdağına ciddi hasarlar verebilir.
Dizde sorun olduğunun belirtileri nelerdir?
Dizin hareket etme kapasitesinin azalması ve diz ağrısı en önemli belirtilerdir. Ancak bu belirtiler birçok nedenle ortaya çıkabilir. Eklemin aşırı kullanılması, zorlanması, bir hareketin ilk kez denenmesi ve yoğun spor aktivitesi sonrası bu belirtiler görülebilir. Ağrı bu nedenleyse kısa bir süre içinde kendiliğinden kaybolacaktır. Fakat hastanın ağrısı bir haftadan uzun sürdüyse ve hareket etmede de sorun yaşıyorsa bir ortopedi uzmanına başvurması faydalı olacaktır.
Dizde yaşanan ağrıyla birlikte, şişlik, kızarıklık, morluk varsa ve dokununca/hareket ettirince ağrı daha da artıyorsa dizde diz eklemlerinde bir sorunun varlığından şüphelenmek gerekir.
Bazı hastalarda ise dizin ağrısı dinlenir haldeyken dahi geçmez, takılma ve kilitlenme hissi söz konusu olur. Bu gibi hallerde ciddi bir diz sorununun varlığını düşünmek gerekir.
Tanı
Hastalar genellikle dizde geçmeyen ağrı, şişlik, hareket güçlüğü gibi sorunlarla ilk kez bir ortopedi uzmanına başvurur. Hasta öyküsü alınır ve fiziksel muayene yapılır. Ortopedi uzmanı muayene esnasında diz ekleminin çeşitli yerlerine baskı yaparak ağrının noktalarını ve şiddetini tespit eder. Kesin tanı içinse MR taramasına başvurur. MR ile kemikler, kıkırdaklar, tendonlar, kaslar ve eklemler kontrol edilebilir. Gerekli durumlarda kan testlerine, röntgen ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramasına başvurulabilir.
Dize uygulanan tedaviler nelerdir?
Yapılan fiziksel muayene, hastanın MR görüntüsü, hastanın yaşam tarzı ve genel sağlık durumu değerlendirilerek en doğru tedavi yöntemine karar verir. Diz sorunlarını tedavi etmek için farklı yaklaşımlara sahibiz. Bunlar nelerdir?
Ağızdan ilaçla tedavi: Diz ağrısının aşırı yorulmaya bağlı olduğu durumlarda ya da bir enfeksiyon varlığında ağızdan alınan ilaçlar ile tedavi sürdürülebilir. Fizik tedavi veya cerrahi bir uygulamanın yanı sıra ilave olarak da hastaya ilaç başlanabilir.
Fizik tedavi: Doğru hastalarda diz etrafındaki kaslar güçlendirilerek kişinin hareket sorunları düzeltilebilir.
Dize enjekte edilen eklem içi enjeksiyonlar: İlaçla dindirilemeyen artrit ağrılarında diz içine ilaç enjekte edilebilir. Kalıcı bir tedavi olmamakla birlikte, kişinin ağrıları diner/hafifler, hareket kabiliyeti artar. Birkaç ay içinde tekrarlanması gerekebilir.
Artroskopik cerrahi: Diz sorunlarını gidermek için en sık uygulanan cerrahi tedavi artroskopik ameliyatlardır. İşlem anestezi altında ve ameliyathane ortamında yapılır. Ameliyat, diz çevresinde açılan 2-4 adet küçük kesi yerinden cerrahi enstrümanları vücut içine sokarak gerçekleştirilir. Fiber optik kamera sayesinde eklem dokularını ekranda 4-6 kat daha büyük görür. Ortopedi uzmanı hasarlı eklem dokularına ulaşır ve onarımını sağlar. Menisküs yırtıkları, ön-arka çapraz bağ yırtıkları, eklem kıkırdağı sorunları, diz kapağı çıkıkları tedavilerinde artroskopik cerrahiye sıklıkla başvurmaktayız.
Kısmi diz protezi: Yukarıdaki tedavilerle sonuç alınamayan kimi hastalara protez cerrahi uygulanır. Kısmi protez cerrahisinde dizin sadece en hasarlı kısmı vücut dışına alınarak, metal ve plastikten yapılmış özel bir protez dizin hasarlı kısmına yerleştirir.
Total diz protezi: Kısmi diz protezinin yeterli olmadığı olgularda total diz protezine başvurulur. Ölü olan kıkırdaklar vücut dışına çıkarılarak yerine protez yerleştirilir. Bu protez altlı üstlü iki metal parça ve bu metallerin arasında bulunan bir polimerden oluşur.
Not: Bu içerik Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Bahadır Gökçen tarafından yazılmıştır. Dr. Gökçen ortopedik hastalıkların tanı ve tedavisi üzerine 10 yıldan uzun bir kariyere sahiptir. Randevu ve detaylı bilgi almak için telefon ve mail üzerinden kendisine ulaşabilirsiniz.
- Telefon: 0533 574 21 04
- Mail: bahadrgokcen@gmail.com